Vücudun dik duruşu omurgaya, ruhun dik duruşu da asalete bağlıdır.  Ne kadar dik durursan o kadar sağlam karaktere sahip olursun. Ne kadar sağlam karaktere sahip olursan, o kadar da dik durursun.

Asaletli duruşun hakkını veren bir halk var. Onları tanıdıkça bu kelimenin, onlar için var olduğuna inanmaya başladım. Asalet = Filistin’li imanlı kalpler diyebilirim. Nasıl asil olunur? Nasıl her daim asaletli yaşanabilir? Nasıl asalet sergilenir?  Hepsinin cevabı var onlarda. Öyle bir asalet ki her şartta dikkati çeken bir güzellikte ve görünürlükte. İman asaleti. Dünyanın dört bir yanına gösterilen bir asalet örneği; şimdilerde sarmaşıklar gibi yayılmakta ve bu duruş içselleştirilmektedir. İslam yuvası bir kalp bu duruşu elbette benimser ama asıl marifet İslam’ın nuruna ermemiş kalplere sürur etmektir. Görüyoruz ki bu etki en zorlu şartlardan, en güzel şekilde dünyaya tohum serpti. Hatta çiçeklerini açmaya başladı ki daha nice tohumların filizleneceğine inanıyorum.

Müslüman kendinden emin olunandır, hadis-i şerifinin yaşayan örnekleridir Filistin halkı. Şu zorlu şartlarda ve hepsinden önemlisi onurlarının parça parça edilmeye çalışıldığı en zedeleyici zamanlarda bile bu asıl duruşu sergilemeleri, Rabbimden onlara verilmiş en büyük nimetlerdendir. Bu nimet İslam’ın en güzel hallerinin vücut bulmasıdır. Nefislerinin insafsızca işkencelere ve zorluklarla her an mücadelede olması bu duruşu sergilemeden bir an bile geri tutmadı hiçbirini. Her an teslim olmuş. Her an tevekkül etmiş. Her an ümitvar ve her an mümin olabilmenin güzel örnekleri oldular.

Yok olmuş, türlü zulümlere maruz kalarak parçalanmış hayatlar Elhamdülillah derken yürekler titriyor. Her zorluğa rağmen neslin devamı, öğrenmenin devamı ve mücadelenin türlü çeşit hali hayran bırakıyor. Nefisleri, gururları, hatta onurları pare pare edilmişken bile en asil duruş onlardan geliyor. Ey iman sen ne güzelsin dedirtiyor.  İmanın güzelliği ve Allah sevgisinin her hali bu duruşun sebebidir; bunu bize sadece yaşayarak gösteriyorlar.

Düşünsenize savaşta bir millet, o kadar zulüm görmüşler.  Zulmedenlerden birçok parça var ellerinde ama zulmetmiyorlar. O yürek, nefsine nasıl o prangayı takıyor. İntikam duygusunun nefsane yanını bir kenara koyarak ilahi yanıyla nasıl da diri tutuyor. Bırak canlının canına kıymaya, düşman ve zulmeden tarafın cenazesine bile mümin duruşunu sergiliyor.

Ey İslam’ın aziz ve asıl duruşu, sen insanı en onurlu hale getirirsin. Yüreklerin ve ruhların her şartta en kuvvetli besinisin.

Ey Filistin, bu güzel ve kuvvetli duruşun sebebi nedir diye merak edenlere, İslam’ın en güzel örneğisin…