
TELKODER Sektör Takip Raporu – Şubat 2025 raporu yayınlandı. Raporda Türkiye’de elektronik haberleşme sektörünün büyümediğinin rekabetin sınırlı kalması, piyasa değerlerindeki gerileme ve fiber yatırımlarının beklenen seviyeye ulaşamamasının üzerinde duruldu. 2024 yılı üçüncü çeyrek verilerine göre, sektörün %70’ini oluşturan şirketlerin piyasa değerinin yıllar içinde ciddi oranda azaldığı görülüyor. Aynı zamanda, haberleşme giderleri yükselirken, internet değişim noktaları ve veri merkezleri gibi kritik alanlarda somut adımlar atılmadığı görülüyor. Sektör takip raporu, Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde karşı karşıya olduğu temel sorunları ortaya koyuyor.
Elektronik haberleşme sektöründe 2003 yılında 14,98 milyar TL olan sektör geliri, 2023 sonunda 224,54 milyar TL’ye ulaştı. 2003 yılında yaklaşık 15 Milyar TL olan enflasyondan arındırılmış gelirler 2023 sonunda 14,79 milyar TL olarak belirlendi. 2024 ikinci çeyrekte ise 3,97 Milyar TL olarak tespit edilen enflasyondan arındırılmış gelirler üçüncü çeyrekte ise 4,5 milyar TL olarak kaydedildi.
TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, sektör reel gelirlerinin yaklaşık 22 yıldır yerinde saydığına dikkat çekerek piyasanın dengeli bir büyüme gösterebilmesi için rekabetin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti ve şunları söyledi:
“Elektronik haberleşme sektörü geçen 22 yıla rağmen reel bazda büyümüyor. Gelirler üzerindeki enflasyon etkisini çıkardığımızda karşımıza çıkan rakamlar bize bunu açıkça gösteriyor. Rekabetin sınırlı kalması, pazarın tam potansiyeline ulaşmasını engelliyor. Alternatif işletmecilerin sektörde daha fazla yer edinmesini sağlamak, Türkiye’nin telekomünikasyon ekosisteminin daha sağlıklı gelişmesine katkıda bulunacaktır. Avrupa’da alternatif işletmecilerin pazar payı çok daha yüksek seviyelerdeyken, Türkiye’de hala %9’un altında kalması sektör adına düşündürücü bir tablo oluşturuyor. Elektronik haberleşme sektörünün daha rekabetçi hale gelmesi için daha radikal adımlar atılması bekleniyor. Alternatif işletmecilerin büyüyebilmesi ve daha fazla yatırım yapabilmesi için sektörel teşvik mekanizmalarının gözden geçirilmesi kritik öneme sahip.”
Fiber yatırımlar sınırlı
Sektörde faaliyet gösteren iki büyük operatörün toplam piyasa değeri, 2008 yılında 22,90 milyar dolar seviyesindeyken, 2024 sonunda 10,15 milyar dolara düştü. Bu gerileme, uzun yıllardır devam eden bir eğilim olarak öne çıkıyor. Telekom sektöründeki şirketlerin piyasa değerlerindeki düşüş, yatırımcı güvenini olumsuz etkileyen faktörlerden biri olarak gösteriliyor.
Fiber altyapı yatırımları beklenen hızda ilerlemiyor. 2024 ikinci çeyreğinde 576.569 km olan fiber uzunluğu, üçüncü çeyrek sonunda sadece 588.148 km’ye ulaştı. Fiber internet abone oranı da %7,67’den %7,91’e yükseldi. Ancak bu oran, Türkiye’nin dijitalleşme hedefleri açısından yetersiz kalıyor. Halil Nadir Teberci, “Türkiye’de dijital dönüşümün sağlıklı ilerleyebilmesi için fiber altyapıya yatırımlarının önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Mevcut büyüme hızı, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli değil. Doğru ve etkin politikalar ışığında, operatörlerin ve kamu kurumlarının fiber altyapıya yönelik ortak projeler geliştirmesi büyük önem taşıyor” dedi.
Sabit ses trafiği kalmadı
Sabit ses hizmetleri Türkiye’de neredeyse yok olma noktasına geldi. 2009’da toplam ses trafiğinin %17,4’ü sabit ses kaynaklıyken, 2024 üçüncü çeyrekte bu oran %1,54 olarak ölçüldü. Kullanıcıların büyük bir bölümü mobil operatörlere yönelirken, sabit hat kullanımı giderek azalıyor.
Dört kişilik bir ailenin mobil, sabit hat ve genişbant hizmetleri için yaptığı yıllık harcama, vergiler dahil 17.166,40 TL olarak hesaplandı. Bu tutarın 3.961,48 TL’sini vergiler oluşturuyor. Bir önceki çeyreğe göre iletişim maliyetlerinde belirgin bir artış yaşandı. Kullanıcılar, internet ve mobil hizmetlere daha fazla ödeme yaparken, vergi yükü de önemli bir gider kalemi olmaya devam ediyor.
2025 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda internet değişim noktalarının kurulması ve veri merkezlerinin standartlarının belirlenmesi hedefleri yer alıyor. Ancak, 2019 yılından bu yana gündemde olan bu konularda henüz somut bir gelişme yaşanmadı. Halil Nadir Teberci “İnternet değişim noktaları ve veri merkezleri, Türkiye’nin dijital altyapısının güçlenmesi için kritik alanlar. Ancak yıllardır planlanan adımların hala atılmadığını görüyoruz. Ülkemizin verisini yerel olarak tutabilmesi ve maliyetleri düşürebilmesi için veri merkezi yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor” dedi.