siyasett
2025’ten 2039’a kadar doğan bebekler, Beta Kuşağı’nı oluşturacak. Teknoloji ve yapay zeka çağında büyüyecek bu yeni nesil, eski kuşaklardan farklı bir dünyada yaşayacak.
Beta Kuşağı’nın çoğu, 22. yüzyılı görebilecek; öte yandan daha az kuzen, amca ve teyzeye sahip olacaklar.
Peki, Beta Kuşağı’nı nasıl bir yaşam ve ne tür zorluklar bekliyor?
Z Kuşağına alışamadan Beta Kuşağına geçiş yapmışız farkında bile değiliz.
Eskiden değişimler yüz yılda bir adlandırılırdı. Şimdi ise yirmi otuz yılda çağ değişiyor.
Z Kuşağına bir türlü alışamadı bizim 68 kuşağı. Şimdi bir de Beta Kuşağı ile nasıl bağ kurulacak, yaşayan görecek.
Dede torun arasındaki bağ tamamen koptu demektir..
Z Kuşağı dediğimiz, eskilerin tabiriyle zamane kuşağı da pek te anlaşılır bir kuşak değildi.
Hiçbir ideolojisi olmayan, bir şeyden zevk almayan, gelenek göreneklerinden uzak, hatta inanç noktasında bile tehlikeli görüş ve düşünceleri olan bir kuşaktı Z Kuşağı.
İmam Hatiplerimizde ve İlahiyat Fakültelerimizde Deizm’cilerin sayısı arttı.
Bu kuşak teknolojinin de getirdiği tembellik ve vurdumduymazlık, eş dost bilmez. Hısım akraba tanımaz.
Elinde telefon ya da Laptop odasından çıkmaz.
Bu kuşak böyleyse Beta Kuşağı nasıl olacak kim bilir ? .
Doğar doğmaz ‘Laptop ve telefonumu çabuk verin bana mı ‘ diyecek.
Fakat bu olumsuzlukları sadece kuşağa yüklemek doğru olmasa gerek.
Siyaset ve Sosyal devlet çağı iyi okuyamadı.
Zannedildi ki her ile bir Üniversite açınca çağ yakalanacak.
Zannedildi ki büyüme rakamları çağ atlatacak.
Öyle olmuyormuş demek ki.
Sosyal ekonomik refah aynı paralellikte artmayınca sıkıntılı bir dönem oldu.
Tam bu sırada bizde de ülke olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 Yılı aile yılı ilan edildi.
Bunun bir nedeni vardı elbet.
Ülkemizde doğurganlık oranı tehlike çanları çalmaya başlamış, aileler küçülmüş, yaşlı nüfuslu ülkeler arasına girivermişiz birden.
Doğurganlığın artması için Cumhurbaşkanı birçok müjde verdi.
Çocuk yardımı beş bin lira ya çıkartıldı, evlenemeyen gençlere ucuz kredi imkanları sunuldu.
Fakat bunlar geçici pansuman tedbirler.
Dünya Beta Kuşağına geçerken ülkemiz asgari geçim şartlarında yaşam mücadelesi veriyor.
Bizdeki çocuklar olsa olsa beta çocuk değil asgari çocuk olur.
4 Kişilik bir aileye yoksulluk sınırının yarısını verirseniz o yardımlarla kimse çocuk yapmaz, yapamaz.
Yapsa da bakamaz.
Hele hele doğan çocuk Beta kuşağına adapte olamaz.
Bizim kuşaklarda normal bir ücret alan bir memur, bir işçi en az üç, dört, beş çocuk yapardı.
Şehirde kirasını verip çocuklarını okutabilirdi. Üstüne üstelik köyünde anasına babasına yardımda ederdi.
Kuşakta da bir sorun yoktu.
Gelinen kuşakta emekli belediyelerden yardım alıyor, genç yardımlarla ayakta duruyor, asgari ücretli yardım olmasa hayata tutunamaz. Öğrenciler okul kantinlerinde tost ayran hesabı yapıyor.
Farkında mıyız yardımla geçinen bir toplum olmuşuz.
Beta kuşağından vazgeçtik daha da beter kuşağı olmayalım.
Yardımlarla değil, asgari geçim sağlayan gelirlerimizle ayakta duralım.
