SON UÇ / CHP’de taht kavgası –  Ankara Haber

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri biteli yıllar oldu. Hemen akabinde CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yine bir seçim kaybederek CHP Genel Başkanlığından ayrıldı. Kemal Bey CHP Genel Başkanlığından ayrıldı ayrılmasına da Kemal Beyin yancıları ve Kemal Bey karşıtları Kemal Beyin CHP Genel Başkanlığından ayrılmasını bir türlü hazmedemediler.

CHP’de ki iç hesaplaşmayı sağır sultan bile duymuş durumda. Görünen aktörler okadar çok ki. Hangisinden bahsetmem gerekiyor bilemiyorum.

Kendisini namzet Cumhurbaşkanı olarak gören Ekrem İmamoğlu’ndan bahsedelim. Ekrem Bey 2019’dan bu yana İstanbul’un şehremini görevini yürütmektedir. Bazı gazetecilerin dediği gibi Ekrem Beyin İstanbul dışında ki problemlerle uğraşmasının yersiz olduğu kanaatinde değilim. İstanbul Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik başkentidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusunun dörtte biri İstanbul’da yaşamaktadır. İstanbul’da yaşayanların neredeyse tamamına yakını ya Anadolu’dan ya Trakya’dan ya da bir zamanlar Osmanlı coğrafyası olan bölgelerden gelenlerden oluşmaktadır. İstanbul’un Şehremini Kırım beni ilgilendirmiyor diyemez, Kerkük neresi diyemez, Türkistan nerede diyemez, Uygurlar nerede yaşar diyemez, Şam’dan bize ne diyemez, Bosna’dan habersiz olamaz… Yine İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Hakkâri’yle, Trabzon’la, Kayseri’yle, Adana’yla, Mardin’le, Kars’la… ilgili olmak zorundadır. Çünkü seçmenlerini bu coğrafyalardan kopup gelenler oluşturmaktadır.

Ekrem beyin kendisini namzet Cumhurbaşkanı olarak görmesinin iki temel sebebi vardır. Her şeyden önce İstanbul gibi bir dünya başkentinin Belediye Başkanlığını kazanması. Kazanmanın verdiği haklı gurur ile Cumhurbaşkanlığına talibim diyor. Ancak talip olurken siyaset bulvarındaki mayınlara basmadan ilerlemesi de mümkün olmuyor. Yine AK Parti muktedirlerinin Ekrem Beyi siyaset arenasına bu kadar erken sürmelerinin arkasında ne olabilir? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan sonrası için yapılan erken bir yatırım olabilir mi? Bu grup neden Ak Partiye değil de Ekrem Beye yatırım yapma gereği duyuyorlar? Mikro milliyetçilik mi? Yoksa tamamen ekonomik tabanlı duygusallık mı? Siyasi ve ideolojik mi? Yoksa hepsi mi?

Her siyasi lider kendi şartları ile olgunlaşır ve kader o kişiyi liderliğinin zirvesine taşır. Hataları ve günahlarıyla. Yine liderler etrafındaki doğru ve yanlış kişilerle yoluna devam eder. Kimisi bu yanlışları görür, yanlış kişileri bi taraf eder kimisi de yapılan yanlışlarda ısrar eder. Ancak Napolyon bir tanedir ve taklidi yapılamaz. Recep Tayip Erdoğan bir tanedir taklidi yapılamaz. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ısrarla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ı taklit etmesi ve Ekrem Beyin etrafında ki AK Partinin muktedirlerinin bu mağdur edebiyatı ile Türk milletine ve Türk siyasetine Ekrem beyi dayatmaları yanlış sonuçlar doğurmaktadır. Bu yanlışta ısrar edilmesi de Türk siyasetini hem kilitlemekte hem de holiganlaştırmaktadır. Bu yanlışta ısrar etmek toplumun her kesimini siyasetin girdabına çekilmesine neden olmaktadır. Bu kadar ekonomik sıkıntı varken, bölgesel ve uluslararası sıkıntı içerisinde seçimle gelen bir iktidarın erken seçime zorlanması sadece ve sadece vatandaşın siyasetten uzaklaşmasına ve marjinalitenin boy göstermesini sağlamaktadır. Bu marjinalitenin de kimseye faydası olmadığı ortadadır. Şayet faydalı olsaydı birinci parti kararsızlar olmazdı. Birinci parti kararsızlar yerine ya AK Parti ya CHP ya MHP, ya DEM Parti gibi siyaset sahnesinde boy gösteren partilerden birisi olurdu.    

Tekrar CHP’ye dönersek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun devrildiği kongrenin şaibeli olduğu konusunda CHP mahkeme kapılarına düşerse o zaman Ekrem İmamoğlu bir kere daha mağdur olma yolunda adım atacaktır. Hem partisine kayyum atanacak hem de hakkındaki davalardan dolayı mazlum ve mağdur olarak tanımlanacaktır. Bu defa CHP içerisindeki klikler de konsolide edilecektir. Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davaların seçim sonrasına kalması da Sayın Ekrem İmamoğlu’nun elini güçlendirecek bir taraftan mağdurum mağdur edebiyatı yapmasını sağlayacaktır. Bir taraftan CHP’ye kayyum atanma ihtimali bir taraftan Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalar sadece CHP’nin muhtemel diğer adaylarının gücünü düşürürken AK Partinin muhtemel adayını negatif olarak etkiliyecektir. Kısaca burada oyunu kimler kuruyorsa Sayın Cumhurbaşkanına karşı oluşturulmuş bir blok hareketinden ve siyaset mühendisliğinden bahsetmek mümkündür diye düşünüyorum.  Nitekim AK Parti muktedirleri CHP içini de bu sayede dizayn ettiklerini düşünmekteler. Kendilerini mutlak ve görünmez güç olarak tanımladıklarını duyar gibiyim.

Fakat bu millet her zaman beklenmedik bir yerde beklenmeyen bir anda bir lider çıkarır ve o lider ile Türk milleti yol yürür. Yol yürürken de dönüp arkasına bakmaz bile. Türk milletine tuzak kurar gibi işler yapanlar kendi tuzaklarına düşerler.  

 

  • Related Posts

    Tanju Özcan, “Halkımızın önemli bir kesimi yeni süreçte beni ülke yönetiminde görmek istiyor” –  Ankara Haber

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı hakkında yapılan bir ankette Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, ilk 3 isim arasında yer aldı. İstanbul BB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara BB Başkanı…

    İstanbul’da kar yağışı deniz ulaşımını da etkiledi –  Ankara Haber

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarılarının ardından İstanbul’da aralıklarla devam eden kar yağışı etkisini sürdürüyor. Kar yağışıyla birlikte deniz ulaşımı da olumsuz etkilendi. İstanbul Boğazında etkili olan sis ve yoğun kar yağışı…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir